Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» selamgurbanlar
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyPtsi Mart 15, 2010 9:31 am tarafından sofiakif

» inşallah okuyun
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyPerş. Mart 11, 2010 7:59 pm tarafından sofiakif

» selamünaleyküm
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyPerş. Mart 11, 2010 7:58 pm tarafından sofiakif

» Anne,al şu Kirmizi Gülü Sözlüme Ver...
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptySalı Şub. 23, 2010 6:16 pm tarafından Admin

» Çok Kısa ama Çok Büyük bir SÖZ
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptySalı Şub. 23, 2010 6:15 pm tarafından Admin

» Tesettürlüyüm Çünkü..
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyPtsi Şub. 22, 2010 8:13 pm tarafından narin

» Selam dostlar, biraz dehşetli bir yazı bu
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyPtsi Şub. 22, 2010 7:39 pm tarafından narin

» “Allah” lafzı celalindeki mucize
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyC.tesi Ocak 16, 2010 12:07 am tarafından Admin

» Yüz'e ölü efekti vermek
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyCuma Ocak 15, 2010 4:48 pm tarafından Admin

» IŞIN KILICI EFEKTİ
İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) EmptyCuma Ocak 15, 2010 4:37 pm tarafından Admin


İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)

Aşağa gitmek

İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) Empty İntifadayla Yıldızı Parlayan İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS)

Mesaj tarafından mücahide Salı Eyl. 01, 2009 9:06 pm

Kuruluşunu Hazırlayan Etkenler

Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS), genelde 1948'deki ilk felaketin ve özelde Haziran 1967 yenilgisinin ardından Filistin halkının içine düştüğü durumun ve şartların doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu hareketin ortaya çıkmasına vesile olan etkenleri iki eksende değerlendirmek mümkündür: a) 1987 yılına kadarki Filistin meselesiyle bağlantılı siyasi gelişmeler b) Filistin'deki İslâmi uyanışın gelişmesi ve bunun seksenli yılların ortasından buyana geldiği nokta.

a.Filistin Meselesiyle Bağlantılı Siyâsi Gelişmeler Ekseni: Filistin halkı, kendisine göre bir ölüm kalım meselesi veya Müslümanlarla siyonistler arasında süre giden bir uygarlık mücadelesi anlamı taşıyan davasının 1948 felâketinden sonra sadece bir mültecilerler meselesine, 1967 yenilgisinden sonra da düşman saldırılarının geride bıraktığı izleri silme, karşılığında da Filistin topraklarının üçte ikisinden taviz verme oyununa dönüştüğünü görmeye başladı. Bu durum Filistin halkını davasına dört elle sarılmaya yöneltti. Bunun sonucunda da Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve çeşitli halk direniş grupları ortaya çıktı.

Ancak Filistin Kurtuluş Örgütü'nde kendini gösteren ve şekillenen Filistin devrimi programı seksenli yıllarda içten ve dıştan birtakım yıpranmalara ve bozulmalara maruz kaldı. Bu durum söz konusu programın zayıf ve etkisiz hâle gelmesine sebep oldu. Yetmişli yıllarda Filistin Milli Misakı'nın üzerinde durduğu çözümlerin dışında da birtakım orta çözümlerin kabul edilmesini mümkün gören çeşitli değerlendirmeler ortaya konmuştu. Bu değerlendirmeler özellikle Camp David anlaşmasının imzalanmasından, ardından siyonist yönetimin Güney Lübnan'ı ve 1982'de de Beyrut'u işgal etmesinden sonra Filistin tarafının açık önerileri şeklini aldı. 1982 işgali 1967 yenilgisinden sonra Arap kavmi için en yüz karası olay olmuştu. Filistin'in içindeki tarihi direnişe rağmen, söz konusu olayda bir Arap başkenti (Beyrut), Araplar tarafından gelen hiçbir gerçek fiili tepkiyle karşılaşılmadan üç ay süreyle işgal altında tutulmuştu. Bu olayın sonucu Filistin Kurtuluş Örgütü'nün zayıf düşürülmesi ve Lübnan'dan çıkarılması oldu. Bu sonuç örgüt içindeki siyâsi çözüm yanlılarının daha da güçlenmelerine yol açtı.

Ödün vererek siyâsi çözüm bulma önerileri iki tehlikeli şart içeriyordu. Filistin halkı bu şartları, Hz. Ömer (r.a.) döneminde gerçekleştirilen fethin verdiği ruhla başlattığı cihadının başlangıcından bugüne kadar sürekli reddetmişti. Bu iki şart da şunlardı:

-Siyonist hâkimiyeti ve onun Filistin toprakları üzerindeki varlık hakkını resmen tanımak,

-Filistin topraklarının bir kısmından hatta büyük bir kısmından ödün vermek.

Bu şartlar ve onlara dayalı öneriler FKÖ'nün ileri gelenlerince kabul görünce silahlı mücadele stratejisi de gerilemeye başladı. Buna paralel olarak Arap dünyasının Filistin davasına verdiği önem de azaldı. Artık bu dava da diğer rutin meseleler gibi sadece uluslararası toplantıların ve sempozyumların gündem dosyalarına konan bir mesele haline geldi.

İran-Irak Savaşı'nın patlak vermesinden sonra gerek uluslararası platformda ve gerekse Arap dünyasında Filistin meselesi ikinci derecedeki meseleler durumuna düştü. Buna paralel olarak siyonist yönetimin politikası daha güçlü ve etkili bir hale gelmeye başladı. Siyonist yönetim artık kendini biraz daha yüksekte görmeye başladı. 1981'de ABD ile İsrail arasında imzalanan stratejik yardımlaşma anlaşmasının ardından ABD'nin bu ülkeye yardım ve desteğinin artmasıyla birlikte İsrail daha da ileri gitti. Söz konusu anlaşmada Golan tepelerinin ilhak edildiğinin açıklanması ve Irak'ın nükleer santrallerinin bombalanması da karara bağlanmıştı.

Uluslararası alanda ABD etki alanını genişletme ve yaptırım gücünü artırma konusunda hayli ilerleme kaydetmiş ve Sovyetler Birliği'ni epey geride bırakmıştı.

b.İslâmi Uyanış Ekseni: Diğer Arap topraklarında olduğu gibi Filistin'de de İslâmi uyanışın hızlı bir şekilde geliştiği ve yayıldığı gözlendi. Bu durum İslâmi hareketin hem fikri hem de örgütsel açıdan güçlenmesine ve gelişmesine imkân sağladı. Bu gelişme hem 1948'de işgal edilmiş olan topraklarda hem de Gazze ve Batı Yaka bölgelerinde gerçekleşti.

Filistin'deki İslâmi akım iki sebebe dayanan ciddi bir olumsuzlukla karşı karşıya olduğunu anlamaya başladı. Bu olumsuzluğun kaynağını oluşturan iki sebep de şunlardı:

Birincisi: Filistin meselesinin Arap ülkelerinin öncelikli konular listesinin en altına düşmesi.

İkincisi: Filistin devriminin programında işgal son buluncaya kadar silahlı mücadelenin yerini, Filistin halkına zorla kabul ettirilecek siyâsi bir çözüm arayışının alması.

İşte bu iki geri adımın ve siyonist işgalin Filistin halkına lâyık gördüğü baskıcı, gaddar uygulamaların etkisiyle, dışarıda değil de Filistin toprakları içinde yaşayan Filistin halkı arasındaki direniş hamurunun da olgunlaşmasıyla birlikte Filistin için cihad anlayışına dayalı İslâmi bir programın ortaya konması zorunluydu. Bunun ilk tohumları da 1981'de oluşturulan Cihad Ailesi, 1983'te Şeyh Ahmed Yasin'in oluşturduğu cemaat ve daha başka oluşumlarla atılmış oldu.

1987'de Filistin'in kurtuluşu için yeni ilkeler üzerine yeni bir program ortaya koymak için şartlar oluşmuştu. Böylece kuruluşunda, Filistin'deki Müslüman Kardeşler cemaatinin özel bir rolü olan Filistin İslâmi Direniş Hareketi (HAMAS) ortaya çıktı.
mücahide
mücahide

Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 06/08/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz